1990 yıllından günümüze gelinceye kadar 11 milyonu geçkin
satış rakamıyla ön plana çıkan Renault’un B segmenti temsilcisi Clio, 4.
nesliyle otomotiv pazarına merhaba dedi. Geçtiğimiz yıl Floransa’da ilk
sürüşünü gerçekleştirdiğimiz Clio 4, en küçük hacimli motor seçeneğiyle
testimize konuk oluyor.
Tasarım
Fransız üretici markanın tasarım koluna Laurens Van den
Acker’i transfer ettikten sonra son derece
İç mekân
Renault, Clio 4’ün içinde kişiselleştirilebilen bir mekânı
kullanıcıya sunmuş. Kişiselleştirilebilir diyorum
çünkü test aracımızın içinde
yer alan kırmızı detaylar ve direksiyon üzerindeki piyano siyahı detay
dilediğinizde değiştirilebiliyor. Kapı
kenarından başlayıp ön konsol boyunca devam edip diğer kapıya kadar uzanan
kırmızı döşeme dikkat çekiyor. Bu döşeme mat siyah ve piyano siyahı detaylar
ile kombine edilmiş. Koltuk döşemlerinde ve kapı kollarının iç bölümlerinde yer
alan bu detaylar iç mekânın sportif ruhunu yansıtıyor. Ön konsolun orta
bölümünde dokunmatik ekran bizleri karşılıyor. Bu ekran gerektiğinde navigasyon
olarak kullanılabiliyor. Bunun dışında tüm multimedya işlemlerinizi buradan
kolayca gerçekleşebiliyorsunuz. Bir Renault klasiği olan hız sabitleyici ve hız
sınırlayıcı tuşu bu otomobilde el freninin hemen altına konumlandırılmış. Bu
tuşun hemen yanında ise “ECO” modu yer alıyor. Bu mod aktifken Clio 4 size en
ekonomik sürüşü gerçekleştirebilmeniz için yardımcı oluyor. Önde ve arkadaki misafirlerine yeteri kadar
hacim sunan Clio, 300 litrelik bagaj hacmiyle de rakipleri Hyundai i20, Ford
Fiesta ve Volkswagen Polo’nun önünde.
Motor
Renault, Clio 4’ü 0,9 turbo benzinli, 1,2 benzinli ve 1,5
dizel seçenekleriyle satışa sundu. Test
köşemize konuk olan Clio 4, 0,9 litre
turbo benzinli bir motora sahip. Bu motor 5250 d/d’da 90 hp güç ve 2500 d/d’da
135 Nm tork değeri üretiyor. Küçük olduğu kadar bir o kadar da performanslı
olan bu motor 0-100 Km/s hızlanmasını 12,2 saniyede tamlarken maksimum 182
Km/s’lik bir hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma yakıt tüketimi
4,5 litre olan Clio 4, testimiz boyunca 5 litrelik değeri yakalayabildi. 5
ileri manuel şanzıman ile kombine edilmiş bu motorun Co2 salınımı ise sadece
105 g/km olarak ölçülmüş. İlk etapta bu motor ön yargıların odağında yer
alabiliyor. Alt devirleri fazla sevmeyen bu motor özellikle turbonunda büyük
desteğini alarak başarılı bir performans grafiği çiziyor.
Konfor ve yol tutuşu
Clio 4’te orta sertlikte süspansiyona yer verilmiş. Bu
doğrultuda yol üzerindeki irili ufaklı birçok çukuru hissedebiliyorsunuz. Ancak
bu detay ve arttırılan iz genişliği sayesinde aracın yol tutuşu iyiden iyiye
geliştirilmiş. Bu konuda daha hisli bir direksiyonun desteğini de alan model
başarılı bir performans grafiği çiziyor. Viraj dinamiklerine baktığımızda ise
selefine göre daha başarılı bir performansa sahip. Eğer viraj dinamiğinde
sınırları aşarsanız tüm versiyonlarda standart olarak sunulan ESP sizi
yolunuzda tutmayı başarıyor.
Güvenlik
Teste baz versiyonu ile giren Clio’nun önden çarpışma
testinde yolcu kabini tamamen sağlam kaldı. Mankenlerin göğüs ve uyluk
bölgesinde iyi koruma sağlandı. Renault benzer korumayı farklı boylardaki
mankenlerde ve değişik oturma pozisyonlarında da tekrarladı. Yan bariyer
çarpışma testinde Clio maksimum puanları aldı. Mankenin vücudunun tamamı iyi
bir şekilde korundu. Tekrarlı yan direk çarpışma testlerinde mankenin göğüs
bölgesini yeterince iyi koruyamayan Clio buna rağmen 5 yıldızı kapmayı başardı.
Renault Clio, arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisine karşı ortalama
bir koruma gösterdi.
Yorum-Alper GÜLER
Kim ne derse desin Renault Clio 4. neslinde dikkat çekici bir tasarıma sahip
olmuş. Gündüz farları, büyük logosu, şişkin çamurluklarıyla sportif tasarım ön
plana çıkartılmak istenmiş. İç mekâna geçiyorum ve bambaşka bir tasarıma sahip
bir kokpit beni karşılıyor. Otomobilin dışında ki kırmızı renk iç mekâna da
yansımış. Malzeme kalitesi ve işçilik ideal seviyedeyken kapı kenarlarında yer
alan kırmızı detayların da ön konsoldakiler gibi yumuşak bir döşemeden olmasını
beklerdim. Sürüş konusunda ön yargılarınızdan tamamen kurtulun. 0.9 litrelik bu
küçük şeytan ön yargılarınızı kıracak şekilde bir performans sağlıyor. Dikkatli
kullanımlarda da ekonomik olmayı rahat bir şekilde başarıyor. Gelelim viraj
dinamiklerine… Renault, Clio’nun 4 neslinde direksiyon konusunda çok iyi
çalışmış. Bu doğrultuda serte yakın süspansiyon ve genişletilmiş iz genişliğini
de yanına alarak başarılı bir viraj performansı gösteriyor. Viraj dinamiğinde
fenomen olmuş oyuncu olarak tanıdığımız Ford Fiesta’yı ekarte edemese de bence
bu konuda takdiri hak ediyor. Gerek tasarımı gerekse performansını beğendiğim
0,9 litrelik bu motor başarılı satış rakamları yakalayabilir. Ancak Fransız
üretici Clio 4’te dizel otomatik seçeneğini sunduğunda anda satıştaki
dengelerin değişebileceği belirtmeliyim. Dizel otomatik seçeneği sadece kendi
içindeki satışları etkilemenin dışında, filo satışlarında en güçlü rakibi olan
Ford Fiesta’yı bile zorlayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder