Haberler

13 Haziran 2013 Perşembe

2013 Makyajlı Yeni Renault Fluence Lansman ve Yorumları

Renault, yüksek statüye sahip sedan modeli Fluence’ı yeni yüzüyle pazara sundu. 2009 yılı sonundan bugüne kadar 80’den fazla ülkede 255 bin adet satış rakamı yakalayan model, yeni yüzü ve yeni teknolojik özellikleriyle bu başarıyı devam ettirmeyi hedefliyor. Yeni Fluence Türkiye’de Joy, Touch ve Icon donanımlarıyla birlikte 41.950 TL başlangıç fiyatıyla satışa sunuluyor. YAZI:ALPER GÜLER

Dinamizm Ön Planda


İlk kez Kasım 2012’de İstanbul Autoshow’da Dünya Prömiyeri gerçekleştirilen Yeni Fluence’ın ön dizaynı, Renault tasarım direktörü Laurens Van Den Acker’in öncülüğündeki markanın tasarım Rönesans’ından ilham alıyor.  Renault, ürün gamına yeni bir stil getiren Laurens Van Den Acker ile Fluence’da de bu etkiyi sürdürüyor. Tasarım anlamında akıcı ve modern çizgilere kavuşan model, yeni ön yapısıyla güvenli ve daha dinamik marka kimliğini ön plana çıkarıyor. Birçok markada yavaş yavaş görmeye alışık olduğumuz büyük marka logosuna burada da rastlıyoruz. Parlak siyah ızgara, yeni projeksiyon mercekli far grubu ve gündüz farları bu bölümde en dikkat çekici detaylar arasında. Bunlara ek olarak ise yeni iki adet metalik ve mat renk olmak üzere 10 farklı renk seçeneği sunuluyor. Boyutlarına baktığımızda ise yeni Fluence genişlik, yükseklik ve dingil mesafesi konusunda bir önceki nesille aynı ölçülere sahipken, uzunluk disiplini konusunda eski modelden 2 mm daha uzun bir yapıya sahip.  

Kaliteli ve Teknolojik İç Mekân


Yeni Fluence, bir önceki versiyonuyla benzer bir iç mekân ile karşımıza çıkıyor. Malzeme kalitesi ve işçilik seviyesi sınıf ortalamalarında sunulmuş. İç mekânda aslında en büyük farklılık, Renault R-Link sistemi. 7” büyüklüğündeki Renault R-Link sistemi, araç içerisinde internete bağlanma imkânı bile sunuyor. Müzik sitemi üzerindeki Joystick benzeri bir kumanda ile kontrol edilebilen bu ekran dokunmatik özelliğe de sahip. Ancak dokunmatik ekran özelliği ve video oynatma özelliği güvenlik gereği araç yürür haldeyken aktif olarak kullanılamıyor. Ayrıca R-Link internet üzerinden aplikasyon indirime gibi özelliklerinin yanı sıra Aux, USB ve SD kart bağlantılarıyla desteklenmiş. Aracın iç mekânı giriş seviyesinden itibaren göstergelerin etrafındaki parlak krom çerçeveler, vites kolu topuzu ve tabanındaki ve kapı kollarındaki dekoratif unsurlar ile daha da geliştirilmiş. İçeride dikkat çekici bir diğer detay ise dijital gösterge paneli oluyor. Bu detay ile otomobilin sporcu ruhu ön plana çıkarılmak isteniyor. Yaşam alanı konusunda yeni Fluence misafirlerine yeterli alan sunmayı başarıyor. Geniş iç mekânının yanı sıra 530 litrelik bagaj kapasitesi sınıfındaki en geniş boyutları arasında yer alıyor. Yeni Renault Fluence ilk donanım seviyesinden itibaren klima ile sunuluyor. Ancak, çift bölgeli elektronik klimaya sahip olmak isterseniz Icon donanımını tercih etmeniz gerekecek! 

Yakıt Tasarrufunu ve Performansı Bir Araya Getiren Motorlar


Yeni Renault Fluence, müşterilerinin beklentilerini karşılamak için birçok kombinasyonlu motor seçeneklerini bize sunmuş. Bütün motorlar yakıt verimliliği ile birlikte sürüş keyfi sağlıyor:
Dört farklı dizel motor: yeni 1,6 dCi 130 bg (manuel altı vites), 1,5 dCi 90 bg (manuel beş vites), 1,5 dCi 110 bg (manuel altı vites) ve 1,5 dCi 110 bg EDC (çift kavramalı otomatik),
İki farklı benzinli motor: yeni 1,6 16V 115 bg CVT X-Tronic, 1,6 16V 110 (manuel beş vites).
İki farklı otomatik vites seçeneği: altı vitesli çift kavramalı EDC dizel otomatik ve yeni nesil CVT X-Tronic sürekli değişken aktarmalı benzinli otomatik vites.

Peki ya Sürüş?

Lansman sırasında Renault’un Fluence modeline yeni getirdiği 1,6 16V 115 bg CVT X-Tronic motorunu kullanma fırsatı yakaladım. Nissan Qashqai’den hatırladığımız bu motor ve vites kombinasyonu müşterilerine sorunsuz bir şekilde hizmet ediyor. Sakin kullanımlarda ekonomik olmayı başaran bu motor ile kullanımımız sırasında 6,2 litrelik değerleri rahat bir şekilde yakaladık. Ancak performanslı kullanımlarda iki haneli sayılara ulaşmanız imkânsız değil! CVT teknolojisi sayesinde vites geçişlerini neredeyse hissetmezken, aracın güç ihtiyacı sırasında çıkardığı fazla motor sesi, uzun süreli kullanımlardan sonra kulak yorabiliyor. Ekonomi ve performansı bir arada sunmayı hedefleyen bu ikili, aracın viraj performansını törpülemiş. Bir alt vitese geçerken bunu hem sistem olarak hemde güç bildirimi olarak hissettirmeyen bu şanzıman, manuel ve EDC şanzımana alışmış kişiler için sıkıntı yaratabilir. Viraj performansı için motor ve şanzıman yanında birde hisli direksiyon gerekiyor. Fluence’ın direksiyon kutusu konforlu sürüşler için elinden gelenin en iyisini başarılı bir şekilde sürücüye sunuyor. Şayet Renault bunu Clio 4’te başarılı bir şekilde gerçekleştirmişken, aynı hisli direksiyonu Fluence’ta da görmek isterdim. İç mekânda ise göze çarpan en büyük detay R-Link oluyor. 7” dokunmatik ekrana sahip bu sistem aracın multimedya, yol bilgisayarı, navigasyon ve benzeri tüm işlerini yerine getiriyor. Ayrıca bu sistem internet bağlantısı da sağlayarak araç içindeki yolcuların sıkılma derdini ortadan kaldırıyor. İlerleyen dönemlerde Apple Store benzeri bir uygulama marketiyle çeşitli aplikasyonlar indirilerek zenginleştirilebilir bir sistem haline gelecek. Yeni yüzüne ve yeni motorlarına kavuşan Renault Fluence özellikle filo satışlarıyla bir önceki neslinin başarısını devam ettirecekmiş gibi görünüyor.


















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder